30 Aralık 2007 Pazar

Kuşların üreme dönemleri

Üreme öncesi dönemde, kuşlar doğal bitki östrojeni içeren yemlerle beslenmelidir. Soya fasulyesi ürünleri, keten tohumu (flaxseed) ve baklagiller (legumes) bu maddeler için iyi birer kaynaktır.
Üreme döneminde karışık yeme %10 oranında keten tohumu katılmalıdır. Keten tohumu ayrıca tüy dökme döneminde de kullanılabilir çünkü tüy kalitesini ve parlaklığını artırıcı etkiye sahiptir. Bunlara ek olarak, haftada en az bir kere probiyotik besinler kuşlara verilmelidir. Böylece kuşların enfeksiyonlara karşı direnci artırılmış olacaktır.
Üreme döneminde her bir kuşun düzenli olarak gözlemlenmesi; ağırlık, hareketlilik ve gelişmelerinin takip edilmesi oldukça önem taşır. Örneğin, dişi kuş çok hareketliyse, karbonhidratlar azaltılıp bunun yerine daha fazla kolza tohumu(rape seed) verilebilir. Eğer dişi kuş zayıfsa, yüksek kalori içeren yağlı tohumlar, kurutulmuş yulaf ezmesi, ekmek gibi besinler verilmelidir. Aynı zamanda yumurtalı besinler kesilmelidir. Bu sayede yüksek protein-düşük karbonhidrat şeklindeki beslenme engellenmiş olur.
Kuşların size verdiği tepkileri de takip etmek gerekir. Siz oradayken yem yemeyen dişi bir kuşunuz olduğunu düşünün. Böyle bir kuş, üreme döneminde fazlasıyla sıkıntıya yol açabilir. Bu durumda, kuşun bulunduğu kafes yüksekçe bir yere asılmalı, sabahları beslenme sırasında kafesin yakınına gidilip kuşla konuşulmalıdır. Bir süre sonra kuşun bu ilgiye karşılık verdiği görülecektir.
Sağlıklı kuşlar yetiştirilmek isteniyorsa, kuşlara sürekli olarak temiz ve taze su verilmelidir. Suyun içinde kurşun, dezenfektan veya alg öldürücü gibi zehirli maddelerin bulunmamasına dikkat edilmelidir. Ayrıca bahçe hortumu, PVC borular veya su tanklarından su alınmamalıdır. Buralardan alınan suların yüksek miktarda bakteri içerebileceği unutulmamalıdır. En iyisi, musluk açılıp bir süre su aktıktan sonra gelen suyu kullanmak olacaktır.
Eşleşmeye Hazırlamak
Erkek kuşun eşeysel aktivitesini düzenlemenin en etkin yolu gün uzunluğudur. Birkaç ay boyunca 10 saat aydınlıkta tutulan erkek kuş, sonrasında daha çok aydınlığa geçince, eşeysel hormonlarında ani bir yükseliş olur. Bunun hemen sonrasında ise, sperm üretiminde artış gözlenir.
Üreme döneminde en az 14 saat aydınlık sağlanmalıdır. 15 saat aydınlıkta oldukça iyi sonuçlar alındığı gözlemlenmiştir.çıkmaktadır. En iyi yöntem, gün uzunluğunu gittikçe artırmaktır. Örneğin, üreme dönemine doğru, her hafta sabahları, ışığı 30’ar dakika daha erken açıp normal gün batımıyla kararmaya bırakarak git gide 15 saate doğru aydınlanma artırılabilir.(Örnek: Bir hafta boyunca ışık 08:00’de açılıyorsa, ertesi hafta boyunca 07:30’da, sonraki hafta boyunca 07:00’de açılmalıdır.)
Elli gün boyunca giderek artan günışığına maruz kalan kuşların ışığa olan duyarlılıkları oldukça azalacaktır. Günışığı uzunluğunu ayarlamanın diğer bir yöntemi de doğal günışığı uzunluğunun 15 saate ulaşmasını beklemektir.
Dişi kuşun hormonlarının artmasını sağlamanın en etkin yolu erkek kuşu aynı ortama koymaktır. Erkek, üreme koşullarına ulaştığında, dişinin yanında ayrılmış bir bölmeye konulmalıdır. Bulunduğu yerden dişiye kur yapmak amacıyla ötecektir.
Son dönemde, erkeğe yumurta verilebilir. Dişi kuş yumurta yemek istediğinde, erkek bölmenin arasından dişiyi besleyecektir. Günler geçtikçe, dişi eşleşmeye hazırlanırken, bir yandan da annelik duygusu kazanacaktır.
Burada önemli olan öncelikle erkeğin eşe gelmesini sağlayıp, dişiyi onun hazırlamasını sağlamaktır. Dişinin erkenden eşe gelip boş yumurtlamasını engellemenin en etkin yolu, dişiyi serin bir odada tutmaktır. Diğer bir yol da, karbonhidratı azaltıp yüksek protein içerikli besinler vermektir.
Çevresel Etkenler
Işık, sıcaklık ve beslenme gibi etkenlerin dışında, kuşların bulunduğu ortamın temizliği ve gürültüden arınmışlığı da üreme döneminde oldukça önem taşır.
Dışarıdan gelen gürültü kuşlarda strese neden olabilir. Bunu engellemek amacıyla içeride radyodan veya başka bir kaynaktan müzik açılabilir. Kuşhanede böcek bulunması bazı sorunlara yol açabilir. Bu nedenle de yok edilmeleri gerekmektedir. Kemirgenler yem yiyebilir veya yemlerin üzerine idrar bırakarak E.coli veya Salmonella gibi patojen bakterilerin yayılmasına neden olabilirler.
Fare ve sıçanlar genelde geceleri dolaşırlar. Bu sebeple kuşların uykusun bölebilir ve daha kötüsü, yuvadaki anneyi korkutarak yumurtaların üstünden kalkmasına yol açabilirler. Hatta kuşların ayak parmaklarını kemirebilir, yavru kuşları öldürüp yiyebilirler. Hamamböceği ve karınca gibi böcekler hastalık taşıyabilirler. Kenelerse, kanlarını emdikleri yavruları öldürebilir veya eşe gelmiş dişiyi bozabilirler.

Hiç yorum yok: