30 Aralık 2007 Pazar

Kuşların Karşılaştığı Tehlikeler

Her kuşun yaşamak ve neslini devam ettirebilmek için bazı temel gereksinimleri vardır. bunların başında uygun yuva kurma yerleri, yeterli yiyecek ve su bulabilecekleri doğal çevre ve güvenli bir ortam gelir. Özellikle yuva kurma sırasında rahatsız edilmemeleri göçler sırasında da öldürülmeden gidecekleri yere varabilmeleri gerekir.
Kuşlar, yiyeceklerine karışan zehirli sanayi atıkları ve tarım ilaçları yüzünden ölmekte, tankerlerden denize dökülen petrole bulanarak uçamaz hale gelmektedir.
Ancak pek çok kuş türü bu temel gereksinimlerini karşılayamamış, son 300 yılda 70-80 kuş türü bir daha geri gelmemek üzere yok olmuştur. Bu yokoluşun en büyük sorumlusu insandır. günümüzde kuşlara ve genel olarak doğal yaşama yönelik en önemli tehlike doğal çevrenin, yaşama ortamlarının yok edilişidir. Ormanlar kesilmekte ve yakılmakta, sulakalanlar kurutulmakta, bu ortamlardan başka yerlere uyum sağlayamayacak kuş türleri yaşama alanlarının bozulması yüzünden giderek azalmaktadır.
Binlerce kuş, insanlar tarafından avlanarak, yakalanarak bilinçli bir şekilde katledilmektedir. belirli ölçüler ve kurallar içinde yapılan avcılığın yaban yaşamına fazla bir zararı yokken, katliam boyutuna ulaşan avcılık sonucu doğanın kendinş yenileme gücü aşılmakta, av hayvanları her geçen gün azalmaktadır.
Afrika ve Asya'nın ender kuşlarından olan Yılanboyun (Anhinga rufa) yakın zamana kadar ülkemizde de yaşamaktaydı. Fakat Amik Gölü'nün kurutlmasından sonra yok oldu.
Dünyada sadece Fas ve Türkiye'de bulunan Kelaynak (Geronticus eremita) Urfa ilimizin Birecik ilçesinde kuluçkaya yatmaktadır. 1950'lerde sayıları yaklaşık 1200 olan kelaynaklar, 1958'de yapılan yüksek dozda DDT ilaçlaması sonucu hızla azalmıştır. 1990 yılında göçmen popülasyon tükenmiştir. Geri kalan kuşlar üretim istasyonuna bağımlı olarak yaşamaktadırlar.

Hiç yorum yok: